Ertaş ÇAKIR
Ortadoğu’da yıllardır devam eden kaos ve istikrarsızlık, yeni bir düzenin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Ancak bu kez bu düzen, dış güçlerin çizdiği planlarla değil, bölgesel aktörlerin iradesiyle inşa ediliyor. Türkiye, yeni Ortadoğu’nun haritasını çizen ve bu düzeni şekillendiren lider güç olarak ortaya çıkıyor. Şam merkezli bu yeni proje, hem Türkiye’nin hem de bölgenin çıkarlarını gözeten kapsamlı bir stratejinin parçası.
Şam: Yeni Dönemin Başlangıç Noktası
Şam, sadece Suriye’nin başkenti değil, aynı zamanda Ortadoğu’nun tarihsel ve kültürel merkezlerinden biri. Bu yüzden Şam’da başlayan herhangi bir değişim dalgası, tüm bölgeyi etkileyebilir. Türkiye, Şam üzerinden yeni bir düzen inşa ederken şu faktörleri göz önünde bulunduruyor:
1. Suriye’nin Toprak Bütünlüğü:
Türkiye, Suriye’nin parçalanmasını değil, toprak bütünlüğünün korunmasını savunuyor. Ancak bu süreçte, terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesi ve bölgesel güvenliğin sağlanması bir öncelik.
2. Mülteci Krizi ve Geri Dönüşler:
Türkiye, milyonlarca Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaparken, onların güvenli bir şekilde vatanlarına dönmeleri için bir zemin hazırlıyor. Şam merkezli yeni düzen, mülteci krizini çözmek için önemli bir adım olabilir.
3. Rejimle Kontrollü İlişkiler:
Türkiye, Suriye rejimiyle doğrudan diyalog kurarak, çözüm odaklı bir yaklaşım sergiliyor. Bu, bölgedeki diğer aktörler için de yeni bir diplomatik model sunuyor.
4. Ekonomik ve Altyapı Yeniden İnşası:
Türkiye, Şam’ı merkez alarak bölgeyi yeniden inşa etmeyi hedefliyor. Savaşın harap ettiği şehirler, Türk müteahhitlik ve sanayi gücüyle yeniden ayağa kaldırılabilir.
Türkiye’nin Yeni Ortadoğu Projesi’nin İlkeleri
1. Bölgesel Liderlik:
Türkiye, Batı’nın dayattığı projeler yerine, bölge halklarının ihtiyaçlarına ve tarihi gerçekliklere uygun bir düzen öneriyor. Şam üzerinden başlayan bu strateji, bölgesel liderliği pekiştirmeyi amaçlıyor.
2. Güvenlik ve İstikrar:
Türkiye’nin Şam merkezli yaklaşımı, terör örgütlerini etkisiz hale getirmeyi ve sınır güvenliğini sağlamayı içeriyor. Bu, yalnızca Türkiye’nin değil, bölgenin de uzun vadeli istikrarına katkı sunuyor.
3. Etnik ve Mezhepsel Barış:
Suriye’nin karmaşık etnik ve mezhepsel yapısını dikkate alan Türkiye, barış içinde bir arada yaşamayı teşvik eden politikalar geliştiriyor.
4. Ekonomik Kalkınma:
Türkiye, yeni Ortadoğu projesinin bir parçası olarak, bölgenin ekonomik kalkınmasını hedefliyor. Şam ve çevresinde ticaret yolları, enerji hatları ve altyapı projeleriyle bölgesel entegrasyon sağlanabilir.
Şam’dan Yayılan Etki
Şam merkezli bu proje, sadece Suriye ile sınırlı kalmayacak. Türkiye’nin stratejisi, Şam üzerinden Ortadoğu’nun geneline yayılan bir etki yaratmayı amaçlıyor:
1. Irak ve Körfez Ülkeleri:
Türkiye, Suriye ile kurduğu yeni düzeni, Irak ve Körfez ülkelerine de taşıyabilir. Bu, ekonomik işbirliği ve güvenlik politikalarının bölge çapında uygulanmasını sağlayabilir.
2. Filistin ve İsrail Sorunu:
Şam’daki dengeler, Filistin meselesine de yansıyabilir. Türkiye, bu projeyle Ortadoğu’da barış ve adaletin sağlanması için bir model sunabilir.
3. Enerji Koridorları:
Doğalgaz ve petrol hatlarının Şam üzerinden Akdeniz’e ulaşması, Türkiye’nin enerji güvenliği ve bölgesel liderliği açısından kritik öneme sahip.
Yeni Ortadoğu’nun Temel Hedefleri
1. Dış Müdahalelerin Azaltılması:
Türkiye, Ortadoğu’yu dış müdahalelerden arındırmayı ve bölgesel çözümleri önceliklendirmeyi hedefliyor.
2. Bölgesel İşbirliği ve Entegrasyon:
Ortadoğu ülkeleri arasında ekonomik ve diplomatik bağların güçlendirilmesi, istikrarlı bir düzenin temeli olacak.
3. Halkların Refahı:
Yeni Ortadoğu projesi, bölge halklarının ihtiyaçlarına öncelik veriyor. Eğitim, sağlık ve altyapı projeleriyle halkların yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.
Türkiye’nin Yeni Rolü
Türkiye, Şam’dan başlayarak bölgenin kaderini yeniden şekillendiriyor. Bu strateji, sadece bir askeri ya da diplomatik hamle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel bir misyon. Şam, bu yeni düzenin başlangıç noktası olarak, Türkiye’nin bölgesel liderlik vizyonunu yansıtıyor.
Yeni Ortadoğu Projesi, bölgedeki sınırları, ilişkileri ve dengeleri yeniden tanımlarken, dış müdahalelerden uzak, halkların ihtiyaçlarına dayalı bir model sunuyor. Türkiye’nin bu liderliği, sadece Ortadoğu’nun değil, küresel dengelerin de yeniden şekillenmesinde etkili olabilir.
Şam’da başlayan bu yeni dönem, Ortadoğu için barış, istikrar ve kalkınmanın habercisi olabilir. Türkiye’nin kaleminden çıkan bu yeni harita, tarihe yön verecek bir proje olarak dikkat çekiyor.