Neriman KALYONCUOĞLU
Hayatta herkes bir iz bırakmak ister. Kimimiz kitaplar yazar, kimimiz bir sanat eseri bırakır; kimimizse fikirlerimizle, sözlerimizle, davranışlarımızla başkalarının hayatına dokunuruz. Ancak gerçekte, bu dünyada en kalıcı olan şey, insan ruhunda ve zihinlerde bıraktığımız etkidir. Bir kitap yazmamış olabilirsiniz, bir gazete köşesinde adınız geçmemiş olabilir. Ama önemli olan, hayatın içindeki duruşunuz, etrafınızdaki insanlara kattığınız değer ve topluma sunduğunuz katkıdır.
Bugün herkes “başarı” dediğimiz o büyük sıfatın peşinde koşuyor. Ancak gerçek başarı, arkanızda bıraktığınız kalıcı bir mirasla ölçülür. Bu miras, bir çocuğun hayatında yarattığınız olumlu değişiklik olabilir, bir insana zor bir anda verdiğiniz destek olabilir ya da bir topluluğa ilham veren bir eylem olabilir. Kimi zaman sessizdir bu miras, ama etkisi büyüktür.
Yazmak ya da Yaşamak?
Bazıları, bir eser bırakmayı ölümsüzlükle eş tutar. Kitaplar, gazete yazıları, akademik makaleler… Evet, bunlar önemli. Ancak yazmak sadece bir araçtır. Yazdıklarınız, yaşadıklarınızı ve yaşattıklarınızı temsil etmiyorsa ne anlamı var? Hayatta asıl önemli olan, yazılacak bir şeyler yapmaktır. Çünkü en etkili yazı, insanın eylemleriyle yazdığıdır. Kimi bunu bir sayfaya aktarır, kimi ise bir hayatın içine işler.
Hepimiz birer yazarız aslında. Günlük yaşamımızdaki her davranış, her seçim bir “satır”dır. Çocuklarımıza nasıl bir gelecek bıraktığımız, insanlara nasıl davrandığımız, hangi değerleri savunduğumuz bu “yazının” içeriğini belirler. Günün sonunda, bu hayatın en anlamlı eseri, insanlara kattığımız şeylerdir.
Değişim İçin Adım Atmak
Bir gazete köşesi yazmamış ya da bir kitap yayımlamamış olabilirsiniz. Ama bir insanın hayatına umut olduysanız, zorlukla başa çıkmasında ona güç verdiyseniz, belki de dünyayı değiştirecek en güçlü şeylerden birini yaptınız. Çünkü dünya, büyük fikirlerden değil, küçük ama anlamlı adımlardan inşa edilir.
Kendimize şunu sormalıyız: “Benim hayatım, başkalarının hayatına ne kattı?” Eğer bu soruya tatmin edici bir cevap verebiliyorsanız, kitap yazmasanız da, köşe yazarı olmasanız da kendi tarihinizi yazmışsınız demektir.
Son Söz
Hayat bir defterdir ve bizler her gün yeni bir sayfa açarız.
Kimimiz bu sayfayı kelimelerle doldurur, kimimiz eylemlerle.
Önemli olan, o sayfanın değerli olmasıdır. İnsanlar sizi hatırlayacaksa, yazdıklarınızdan ziyade hissettirdiklerinizle hatırlayacak. O yüzden, geride ne bırakacağınıza dikkat edin. Çünkü her insan bir hikayedir ve bu hikayenin gerçek yazarı biziz.
Şimdi size düşen, bu hikayeyi anlamlı bir şekilde yazmak. Bir kitap, bir yazı ya da sadece bir dokunuş… Unutmayın, gerçek miras, insanlara kattığınız değerlerle ölçülür.