Derya YILDIRIM

Tarih sayfaları, bizlere yalnızca zaferlerden ya da yenilgilerden bahsetmez; aynı zamanda unutulmuş kimlikleri, bastırılmış kökenleri ve görmezden gelinen bağları da anlatır. 12. yüzyılın başlarında, Norveç’in dirayetli ve cesur kralı Hakan Hakanson, kendi taht mücadelesi ve kimliğiyle bugüne dek birçok tartışmayı beraberinde getirmiştir. Kimi tarihçilere göre Hakan Hakanson, Norveç tarihinde efsaneleşen bir kraldan öte, çok daha derin ve köklü bir geçmişe, hatta Türk kökenlerine dayanıyor olabilir.

Norveç’in ünlü sagalar yazarı Snorri Sturluson’un anlatımlarında,

1200’lerin başlarında Norveç, Roma Kilisesi ve Hristiyanlığın yayılmasına karşı koymaya çalışan bir grup pagan ile çalkalanmaktaydı. Hristiyanlık ve paganlık arasındaki bu çatışmada, kralın ailesi bile dini ve siyasi entrikalar nedeniyle kendi içinde bölünmüştü. Hristiyan kilisesi, Pagan Norveç Kralı Hakan’ı devirmek için çeşitli oyunlar planladı. Ancak Kral Hakan’ın trajik suikastinden sonra, daha kundaktaki bebek olan oğlu Hakan Hakanson için taht mücadelesi başladı. Norveç, bu zorlu süreçte Hakan Hakanson’un çocuk yaşta tahta çıkışı ile kendi ayakları üzerinde durmayı başardı.

Kayıp Kimliğin İzinde: Türklerle Norveç’in Tarihi Bağlantıları

Kral Hakan Hakanson’un isminin “Hakan” olması ve soy adının da “Hakanson” (Hakanoğlu) olarak biliniyor olması, kökenleri hakkında ilginç soruları beraberinde getiriyor. Türkçede “Hakan” isminin, Türk boyları arasında çok eski bir unvana tekabül etmesi dikkat çekici. Geçmişte pek çok farklı kültürün aynı coğrafyada yaşadığı göz önünde bulundurulsa bile, “Hakan” isminin Türk tarihindeki önemi göz ardı edilemez.

Bu bağlamda, Norveç’in pagan geçmişinin Türk kökenli kabilelerle ilişkilendirilebileceğine dair görüşler var. Bu varsayımı destekleyen bir diğer kanıt ise Norveç Arkeoloji Müzesi müdürünün, 2000’li yıllarda Azerbaycan’da yaptığı araştırmalarda yerel bir rehbere söyledikleri oldu. Rehberin “O halde sizler de Türk kökenli misiniz?” sorusuna müdür, “Ön atalarımızın genlerinden birinin Türk olduğunu bilmekteyiz,” diyerek cevap vermiştir. Bu yanıt, Norveç ve Türk geçmişi arasında bir bağ bulunduğunu iddia edenlerin elini güçlendirmektedir.

Türk ve İskandinav Mitolojilerinin Birbirine Yakınlığı

Birçok tarihçi, İskandinav mitolojisinin bazı unsurlarının Türk mitolojisiyle benzerlik gösterdiğini belirtmiştir. İskandinav mitolojisinde karşımıza çıkan “Aslar” (Æsir) topluluğu, Türk mitolojisindeki bazı kavram ve figürlerle uyum gösterir. Gotlar ve Aslar, tarih sahnesinde genellikle Türklerle bağlantılı olarak anılmışlardır; ancak yüzyıllar süren Hristiyanlaşma süreci ve kültürel baskılarla bu kökleri unutulmuş ya da bastırılmış olabilir.

Tarih Yazımı ve Manipülasyon: Kimlikler Nasıl Silinir?

Murad Adji’nin görüşleri, Batı ve Türk dünyası arasındaki kültürel kopukluğun Vatikan, Cizvit papazları ve Hristiyan misyonerleri tarafından bilinçli olarak derinleştirildiğini savunuyor. Pagan halkların kültürel kimlikleri, Hristiyanlık yoluyla asimile edilirken, geçmişin hatıraları da tarihin derinliklerinde saklanmaya çalışılmıştır. Bir halkın köklerini unutturmak, yalnızca kimliklerini değiştirmez, aynı zamanda geçmişte var olan dostluk ve kültürel alışverişleri de belirsiz hale getirir.

Son Söz: Tarihsel Bağların Yeniden Keşfi

Bugün, Norveç Kralı Hakan Hakanson ve onun kökenlerine dair tartışmalar, tarihsel olarak Türklerin Avrupa’da bıraktığı izlerin yeniden keşfi için önemli bir kapı aralamaktadır. Asırlık kökler, çeşitli toplumlar arasında kurulan kültürel ve tarihsel bağlar, baskılara rağmen kendini hatırlatmaya devam eder. Bu bağları gün yüzüne çıkarmak, hem Türk hem de İskandinav halkları için daha derin bir tarihsel anlayışa olanak tanıyacaktır.