İbrahim SOYTÜRK
İnsanın hayat yolculuğunda en büyük çelişkilerden biri, değişimin ve değişmezliğin iç içe geçtiği o ince dengeyi bulmaktır. Her birey, çevresini, ilişkilerini ve yaşamını değiştirme gücüne sahiptir. Ancak, aynı zamanda bu değişim içinde kendi özünü koruyabilmek, değişimin getirdiği savrulmalara karşı durabilmek de büyük bir erdemdir. Gerçek insanlık, bu dengeyi yakalayabilmekte saklıdır: Değiştirebilmek ama değişmemek.
Değişim: İnsan Olmanın Doğası
Değişim, insan varoluşunun en temel gerçeklerinden biridir. Yaşam, sürekli bir hareket ve dönüşüm içindedir. İnsanın çevresini değiştirme gücü, onun akıl, irade ve yaratıcı düşünme kapasitesinden gelir. Ancak bu gücü kullanırken bir soruyla yüzleşiriz: Değiştirmeye çalışırken kendimiz ne kadar değişiyoruz?
Değiştirebilmek: İnsan Gücünün Yansıması
1. İçinde Bulunduğu Durumu Değiştirebilmek:
İnsan, mevcut koşullara boyun eğmek yerine, daha iyiyi aramak ve bunu gerçekleştirmek için mücadele eder. Bu, insanın yaşamı anlamlı kılmasının yollarından biridir.
Örneğin, toplumsal adaletsizliğe karşı çıkan bir birey, daha adil bir düzenin kurulmasına katkı sağlar.
2. Çevresini Etkilemek:
İnsan, sözleriyle, davranışlarıyla ve fikirleriyle çevresini etkiler. Bu, yalnızca fiziksel dünyayı değil; duygusal ve düşünsel dünyayı da kapsar. Bir liderin bir toplumu dönüştürmesi ya da bir sanatçının insanlara ilham vermesi bu gücün bir yansımasıdır.
Değişmeyen Olabilmek: İnsan Kalabilmek
Değişim kaçınılmazdır; ancak bazı değerler ve erdemler, insanın özünü oluşturur. Değiştirebilen bir insan olmak için, önce değişmeyen bir insan olmak gerekir. Bu, kişinin kendi öz değerlerine ve ahlaki pusulasına sadık kalabilmesiyle mümkündür.
Değişmeyen Nedir?
1. Öz Değerler: Dürüstlük, adalet, merhamet gibi evrensel değerler, insanın ruhunu oluşturur. Bu değerler, değişim rüzgarlarına kapılmayan sağlam birer direk gibidir.
2. Kimlik ve Karakter: İnsanın kim olduğu, onun çevresel etkilerden bağımsız bir şekilde kendisine sadık kalmasını sağlar.
3. Amaç ve Yönelim: İnsan, her ne kadar değişimlere maruz kalsa da, hayatını yönlendiren temel amaçlarını ve hedeflerini kaybetmemelidir.
Değişim ile Değişmezlik Arasındaki Denge
Değiştirebilen ama değişmeyen bir insan olabilmek, sürekli bir dengeyi gerektirir. Bu, her zaman kolay bir süreç değildir çünkü insan, hem değişimin gerekliliğiyle hem de özünü kaybetme korkusuyla yüzleşir.
Bu Dengenin Pratik Yansımaları
1. Kendi Değerlerini Koruyarak Çevreyi Etkilemek:
Kişi, bir problemi çözmek ya da bir durumu iyileştirmek için harekete geçtiğinde, özünü korumalıdır. Örneğin, adaleti savunan biri, kendi çıkarlarını ön plana koyarak adaleti saptırmamalıdır.
2. Esnek ve Katı Olmak Arasında Doğru Noktayı Bulmak:
İnsan, bazı konularda esnek olabilmeli, ancak temel değerlerinden taviz vermemelidir. Değişime açık olmak, gelişmeyi sağlar; fakat öz değerlerden ödün vermemek, insanı güçlü kılar.
3. Zamanın Rüzgarlarına Direnmek:
Günümüz dünyasında, moda, popüler kültür ve geçici değerler insanları kolayca yönlendirebilir. Ancak gerçekten “değişmeyen” bir insan, bu geçici akımlara kapılmadan kalıcı olanı savunabilir.
Değiştirebilmenin ve Değişmemenin Felsefi Derinliği
Bu kavram, aslında insanın varoluşsal bir ikilemini yansıtır:
Hareket ve Durağanlık: İnsan, hem harekete (değişime) hem de durağanlığa (değişmezliğe) ihtiyaç duyar.
Birey ve Toplum: Birey, toplumu değiştirebilir; fakat toplumu değiştirmeye çalışırken bireyin kendi kimliği ne kadar korunabilir?
Felsefi Perspektiften Bakış
1. Herakleitos: “Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz” diyerek değişimin kaçınılmaz olduğunu vurgular.
2. Aristoteles: İnsanın bir amacı olduğunu ve bu amaca ulaşırken değişmeyen bir erdem anlayışını sürdürmesi gerektiğini savunur.
3. İslamî Perspektif: İnsanın “emanet taşıyıcısı” olduğu, yani hem dünyayı iyileştirme gücüne sahip olduğu hem de bu gücü sorumlu bir şekilde kullanması gerektiği belirtilir.
Değiştirebilen Ama Değişmeyen Olabilmek için Öneriler
1. Öz Değerleri Tanımlayın:
Hangi durumlarda olursanız olun, vazgeçmeyeceğiniz değerlerinizi belirleyin. Bu, sizin sabit pusulanız olacaktır.
2. Sorgulayıcı Olun:
Hem çevrenizi hem de kendinizi sürekli sorgulayın. Değişim çabalarınızın sizi özünüzden uzaklaştırıp uzaklaştırmadığını kontrol edin.
3. Sabırlı ve Dirençli Olun:
Çevrenizi değiştirmek zaman alır; bu süreçte değişmemek için sabırlı ve dirençli bir duruş sergileyin.
4. Örnek Olun:
Çevrenizi değiştirmek istiyorsanız, önce kendiniz değişmez bir örnek olun. İnsanlar, söylediklerinizi değil, yaptıklarınızı takip eder.
İnsanlığın En Büyük Gücü
Değiştirebilen ama değişmeyen bir insan olabilmek, insanın varoluş amacını anlaması ve bunu hayatında uygulamasıyla mümkündür.
Bu, hem bireysel bir yolculuk hem de toplumsal bir sorumluluktur. İnsan, çevresini güzelleştirme ve iyileştirme gücünü taşıdığı kadar, kendi özünü de koruyabilmelidir. Çünkü insan, ancak özünü koruduğu sürece gerçek anlamda değişim yaratabilir.