Yazarlarımız

Akılı Kalp Süzgecinden Geçirmek

Ertaş ÇAKIR

Akıl ve kalp… İnsan olmanın iki temel taşını oluşturur. Akıl, bize doğruyu yanlıştan ayırmayı, mantıkla düşünmeyi öğretirken, kalp ise duyguların, vicdanın ve merhametin merkezidir. İyi bir insan olmanın sırrı, bu iki gücü dengelemekten geçer. Çünkü ne sadece akıl yeter insana, ne de yalnızca kalp.

Akıl, bir yol göstericidir; doğruyu bulur, analiz eder, sonuçlara ulaşır. Ancak akıl, kalbin süzgecinden geçmezse, katılaşabilir, sadece çıkar odaklı kararlar alabilir. Kalp ise saf bir duygular denizidir. Ama tek başına yol gösterici olursa, bazen mantığı geride bırakabilir, bizi yanlış yönlendirebilir.

İyi bir insan olmak, aklın bulduklarını kalbin ışığında değerlendirebilmektir. Bu, adaletle merhameti birleştirmek, mantıkla sevgiyi harmanlamak demektir. Karşılaştığımız her durumda şu soruyu sormak: “Bu sadece doğru mu, yoksa aynı zamanda iyi mi?” İşte insanı gerçek anlamda “iyi” yapan budur.

Hayatta her zaman zor seçimler vardır. O seçimlerde aklımızı kullanırken, kalbimize danışmayı unutmamalıyız. Çünkü kalbin süzgecinden geçmeyen bir akıl, insanı bencilleştirir; akılla dengelenmeyen bir kalp ise insanı zayıflatır.

Bu dengeyi kurabilenler, hayatta hem kendileri hem de başkaları için daha güzel izler bırakabilir. İyi bir insan olmak kolay değil, ama mümkün. Anahtar, aklı ve kalbi ortak bir terazide tartabilmekte.

Unutmayalım, en doğru kararlar ve en güzel davranışlar, akıl ve kalbin el ele verdiği yerde doğar. İşte o zaman insan, sadece doğru bir yol değil, aynı zamanda sevgi dolu bir dünya yaratır.

Bir Cevap Yazın