BULTÜRK’ün Azerbaycan-Bakü Temsilcisi Mehseti Hüseynova, İstanbul’da Faaliyetlerini Anlattı.

BULTÜRK Derneği’nin Azerbaycan Bakü temsilcisi olan Sayın Mehset Hüseynova, BULTÜRK’ün Azerbaycan’daki faaliyetlerini aktarmak, gelecek dönem planlamaları için istişarelerde bulunmak ve Türkiye ve Türk Dünyasında Eğitimde Dönüşüm Çalıştayı’na katılmak üzere İstanbul’a geldi.

Mehseti Hüseynova,  İstanbul’da ayağının tozuyla dernek merkezindeki 25 Kasım’da yapılacak “Yerel seçimlere BULTÜRK yaklaşımları” konulu toplantıya katıldı. Toplantı öncesi Durak TV kanalına konuşan Mehseti Hüseynova, Türk Dünyası, BULTÜRK ve gelecekle ilgili projeksiyonları anlattı.

BULTÜRK derneğini Bakü’de temsil etmekten büyük onur ve mutluluk duyduğunu vurgulayan Mehseti Hüseynova BULTÜRK’ün herhangi bir dernek değil bir dava ocağı olduğunu, Türkiye ve Dünya Türklerinin dertleriyle dertlenip gelecek vizyonlarına imza atmaya çalıştığını ve bu yönde çabalarının devam ettiğini söyledi.

Derneğin bilinirliğinin ve etki alanının her geçen gün arttığının altını çizen Mehset Hüseynova, Mesela Azerbaycan’da Spor Bakanlığına gelen Bulgaristan kökenli bir bakan yardımcısının BULTÜRK temsilcisi olarak ilk ve tek kendisine röportaj verdiğini hatırlattı.

Gençlere yönelik projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Hüseynova Genel Başkan Rafet ULUTURK’ün Bakü ziyaretinde birlikte katıldıkları etkinliklerden bahsederek;

Türkiye İçişleri Bakanlığı ile işbirliği yapılarak hazırlanan “Kırcali Efsanesi Belgesi”nin izlediği tarihsel olguların gençlik üzerinde etkisinin büyük olacağını ve teknolojik kirlilik içerisinde boğulan ve kimlik arayışında olan yeni nesle ışık tutacağını belirtti.

BULTÜRK Türk Dünya gençliğinin entegrasyonu amaçlı yaptığı toplantı, panel ve medya paylaşımlarının bir çimento ve birleştirici bir etkisi olduğunu ve bu projeyle Türkiye ve Azerbaycan gençliği arasında daha fazla köprülerin kurulacağını söyledi.

Hüseynova, geçmişe dair önemli bir hatırayı da paylaşarak, Türkiye’den uzaklaştırılarak Komünist sistem adaptasyonu için Azerbaycan’dan gönderilen öğretmenlerin Türk kimliğine hizmet ederek Türkleri manevi olarak desteklediklerini ve kimlik mücadelelerine yardımcı olduklarını dile getirdi.
Aynı zamanda, Ulu Önder Haydar Aliyev’in Bulgaristan’ın asimilasyon politikalarıyla mücadele ettiği dönemde Türkler için verdiği gururlu mücadeleyi de hatırlattı.

Mehseti Hüseynova sözlerine devamında, 1950 yıllarında Türkiye’den uzaklaştırılarak Komünist sistem adaptasyonu için Azerbaycan’dan öğretmenler gönderildiğini fakat bu öğretmenlerin Bulgar ideolojisine değil Türk kimliğine hizmet ederek bu geçiş döneminde Türkleri manevi olarak desteklemiş ve kimlik mücadelelerine yardımcı olduklarını ve bundan da gurur duyduklarını söyledi.

Aynı zamanda Ulu önder Haydar Aliyev’in 1984 yılında Bulgaristan’ın asimilasyon politikasıyla Türklere kültürel soykırım yaptığı dönemde SSCB’de görevde olduğunu ve Türkler için verdiği gururlu mücadeleyi anlattı.

Son olarak önümüzdeki Aralık ayında başta Bakü Üniversitesi olmak üzere diğer eğitim kurumlarında da bu konuları detaylı olarak ele alacaklarını ve tarihi mücadeleleri gençlere aktaracaklarını vurgulayarak bu konuyu detaylı olarak konferansta işleyecekleri ve tarihi mücadeleleri anlatacaklarını söyledi.

Türklerin Kızıl Elma ve Turan ülküsünün Türk Dünyasını birleştirici bir ülkü olduğunu bu ülkü için mücadelenin kutsal bir mücadele olduğunu belirten Mehseti Hüseynova kendisine emanet edilen bu şerefli görev için BULTÜRK Yöneticilerine teşekkür ederek en kısa zamanda Bakü’de bizleri beklediğini söyleyerek sözlerini tamamladı.

Dr. Nedim BİRİNCİ
BULTÜRK