Musa VATANSEVER
“Ben hiçbir şey icat etmedim. Sadece keşfettim.” Nikola Tesla’nın bu sözleri, insanın bilgiyle ilişkisine dair derin bir içgörü sunuyor. Keşif, aslında var olanı görme cesaretidir. İnsanlık olarak doğanın ve evrenin sırlarını anlamaya çalışırken, bilginin ne kadar yanılabilir olduğunu çoğu zaman unuturuz. Tesla’nın dediği gibi, bilginin en büyük düşmanı cehalet değil, yanılsamadır. Bildiğimizi sandığımız şeyler, bizi öğrenmekten ve keşfetmekten alıkoyan en büyük engellerdir.
Tesla’nın düşünceleri yalnızca bilimle sınırlı değil; insan ruhunun derinliklerine de dokunur. O, modern insanın ruhsal ve zihinsel sağlığını anlamakta bizlere yol gösterir: “Hastalık zihinsel çöküşten doğar.” Bu basit ama güçlü ifade, günümüz dünyasında giderek daha fazla önem kazanıyor. Zihinsel huzursuzluk, modern hayatın karmaşası ve hızında kaybolmuş bir insanın en büyük düşmanıdır. İnsanın iç huzuru olmadan, en güçlü ilaçlar bile etkisiz kalabilir.
Modern insanın bilinçaltı, Tesla’nın betimlediği gibi, fırtınalı bir okyanus kadar çalkantılıdır. Bu çalkantı, sürekli dışsal uyaranlarla dolu olan bir dünyadan kaynaklanır. Telefonlar, haberler, sosyal medya, şehirlerin kaosu… Bütün bunlar ruhun sakinliğini tehdit eder. Bu karmaşa içinde insan, huzuru dış dünyada arar. Daha fazla tüketim, daha fazla başarı, daha fazla maddiyat… Ama sonuç hep aynıdır: Boşluk.
Peki, çözüm nedir? Tesla bize ruhun huzurundan bahseder. Maneviyatın, sakin bir deniz gibi dingin bir ruhta başladığını vurgular. Eğer insan kendi duyguları üzerinde çalışmazsa, maneviyat bir gösteriden ibaret kalır. Gerçek iyileşme, insanın ruhunu yatıştırmasıyla başlar. “Ruh sakin bir denize dönüştüğünde iyileşme başlar,” der Tesla. Bu, modern insan için bir altın kuraldır. Çünkü çoğu hastalık, ruhsal huzursuzluğun fiziksel bir tezahürüdür. Ve ruh, kendi gücüyle bu hastalıkları yenme kapasitesine sahiptir.
Tesla’nın bu düşünceleri, bilim ve maneviyat arasında bir köprü kurar. O, insanın hem bir bilim insanı hem de bir ruhsal varlık olduğunun farkındaydı. Bilimsel keşifler kadar, insanın kendi iç dünyasını keşfetmesi gerektiğini de savundu.
Çünkü gerçek sağlık ve mutluluk, maddi dünyadan çok, insanın ruhsal dünyasında gizlidir.
Bugün, Tesla’nın bu öğretilerine kulak vermek her zamankinden daha önemli. Hızla akan hayatlarımızda bir an durup, içimize dönmeli ve ruhumuzun huzurunu aramalıyız. Çünkü o huzur, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızın temel taşıdır. İnsanın en büyük keşfi, belki de kendi ruhunun derinliklerinde saklıdır.
Unutmayalım: Ruh dinginleştiğinde, iyileşme başlar.