Eğitim, Ekonomi, Güncel, Siyaset, Yaşam

BGSAM YENİ BİR SÜREÇE GİRDİ

BUGARİSTAN STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİNDE YENİ SÜREÇ BAŞLADI!

Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi, çalışmalarını gözden geçirmek yeni çalışma alanlarını belirlemek, yeni stratejiler belirleyerek bunları gerçekleştirmek için kendi içinde çalışma komisyonları kurmak üzere BULTÜRK Genel Merkezinde bir araya geldi.

Toplantıda açılış konuşmasını yapan BULTÜRK Genel Başkanı Rafet ULUTÜRK; “Derneğimizin çalışmalarının Türk dünyası tarafından takip edildiğini, soydaşlarımızın sorunlarını ortaya koymak, onlara çözüm önerileri geliştirmek, gelecek neslimizi kendi değerlerimizde yetiştirebilmek için büyük bir gayret içindeyiz. Bunu yaparken dünyanın hızla değişim ve gelişim içinde olduğunun farkındayız. O nedenle yeni dünya düzeninde yerimizi alabilmek, Türk’ün dünyaya gücünü gösterebilmek ve gelecekte Büyük Türk Devletini kurabilmek için stratejiler geliştirmek, siyaset, politika, ekonomi, eğitim ve benzeri konularda toplumumuzu aydınlatıcı çalışmalar yapmak, Türk dünyasından haberlerle toplumumuzu aydınlatmak ve bilinçli bir gençliği inşa edebilmek için Bulgaristan Strateji Araştırmalar Merkezimizin çalışmalarına bugün yeni start veriyoruz.

Bu çalışmaları yürütmek, koordine etmek için Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Nevzat ÖZTÜRK görevlendirilmiştir. Kendisi eğitimci ve soydaş coğrafyamızın dertleriyle dertlenen ve çalışmalarımıza yılardan beri bir fiil katılarak bize güç katan aynı zamanda da Bulgaristan Türklerinin damadımız olan hocamız bu konudaki çalışmalarla ilgili olarak sizlere bazı açıklamalarda bulunacaktır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BGSAM) Başkan Yardımcısı Nevzat ÖZTÜRK yaptığı konuşmada; “2013 yılında kurulan Stratejik Araştırmalar Merkezimiz, çok güzel çalışmalara imza atarak Türk Dünyası Kurultaylarına katılmış,  bizzat Bulgaristan’da İlk Türk Dünyası Liderler Zirvesi yapabilen ve Türk Dünyası Kadınlar Kurultayını Türkiye’de Bayrampaşa’da ilk defa toplamış, ayrıca çok sayıda yazıları ihtiva eden yüzü aşkın kitap yayınlamış,  düzenlediği konferanslarla Türk dünyasının sorunlarına ışık tutmaya ve politika yapıcılara yön vermeye yönelik güzel çalışmalar yapmıştır. Bulgaristan’da ilk defa BULTÜRK derneği olarak TÜRK CUMHURBAŞKANI ADAYI çıkardık ve 50 bin oy alarak 21 aday içerisinde 9. sırada bitirdik. Ancak bu çalışmaların yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Özellikle sadece Bulgaristan değil Türk dünyasının tamamına hitap edebilecek şekilde çalışmaların yapılmasına, Türk dünyasının sorunlarına çözüm üretebilmek,  genç kuşaklara milli ve manevi değerlerimizi aktarabilmek ve geleceğin dünyasını inşa edecek gençleri yetiştirmek için yeni çalışmalara,  yeni stratejilere ihtiyaç olduğu açıktır. Dünya giderek küçülmektedir, ulus devletlerin yerini küresel ve uluslararası birlikler almaktadır. Böyle bir dünyada,  güçlü bir şekilde ayakta durabilmek, milli ve manevi değerleriyle öz kültürünü yaşatabilmek son derece zordur. Ancak gelişen ve değişen dünya koşullarına ayak uydurabilmek için önümüzde ciddi bir fırsatın olduğunu da unutmamak gerekir.  O da teknolojideki ve bilgideki hızlı değişim ve dönüşümdür. Eğer bizler bu bilgi çağındaki hızlı değişim ve dönüşümü kendi lehimize kullanabilirsek hem  daha güçlü olacağız hem daha donanımlı, hem de sadece yaşadığımız coğrafyayı değil bütün dünyayı yönlendirebilecek bir konuma gelebiliriz. Bunu başarabilmek için şimdiden hızlı bir şekilde yapılanmak suretiyle oluşturacağımız komisyonlarla, çalışma grupları ile her bir komisyonun belli coğrafyadan sorumlu olmasını sağlamak ve görev dağılımı yapmak koşuluyla komisyonlarımızın ilgi alanlarında yeni çalışmalar yapmasını yaptıkları, bu çalışmaları aynı zamanda web sitemizde bütün dünya ile paylaşmak ilerki dönemde bunları birer yayına dönüştürmek suretiyle geleceğe ışık tutmak azmi içindeyiz.  Bu amaçla şimdi gerek Bulgaristan, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Türk Cumhuriyetler, Kore ileride Afrika vb. olmak üzere bölgelerle ilgili oluşturacağımız komisyonlar marifetiyle hem o bölgelerdeki gelişmelerle ilgili anında Türk dünyasını bilgilendirmiş olacağız, hem de bu komisyonların yaptığı çalışmalarla gönül coğrafyamıza ışık tutmuş olacağız. Bu amaçla gençlerimizi burada bulunan kardeşlerimizi komisyonlarda sorumlu(başkan) olarak belirleyeceğiz.” Dedi.
Ardından komisyonlara Komisyon Sorumlusu/Başkanlar belirlendi.

Buna göre;

1-Orta Asya Komisyonu                  : Ahmet AĞCA

2-Balkanlar Komisyonu                  : Veysel KISACIK

3-Türki Cumhuriyetler Komisyon :Osman ÖZGÜR

4-Üniversiteler Komisyonu             :Berke FİDAN

5-Burs ve Yardımlar Komisyonu   :Dr.Nedim BİRİNCİ

6-Kore Bölgesi Komisyonu             :Hande KAVARNACI

7- Özbekistan Komisyonu               :Temur İBRAGİMOV

“Bugüne kadar BGSAM yaptıklarından dolayı tüm emeği geçenlere teşekkürler. Bugün yeni bir yola yeni bir adım atıyoruz. Dünyasında değişti bu konjonktürde bizler de bu yeni dünyaya ayak uydurmalıyız. Her geçen gün değişen dünya şartlarına uyum sağlamak için insanlar kendilerini yetiştirmek ve geliştirmektedirler. Tarihin süzgecinden geçirerek bu gelişmeleri ve insan zekâsının tekâmülünü incelediğimizde karşımıza çıkan en önemli nokta “İnsanoğlunun gönüllü olarak yaptığı her işte, azmi ile her soruna çözüm bulduğu, kalbiyle inandığı her fikri fiili durumu sonuçlandırmakta elinden geleni yaptığı” gerçeğidir.

İnsanlar öz iradeleri ile yaptıkları her işte, karşılık beklemeksizin kendilerinden fedakârlık ederek imkânsızı mümkün kılarlar. Tarihin her çağında bu en aşikâr gerçektir. Tarihe bu perspektiften bakıldığında, halkların hayatlarında var olagelen bütün olayların bir merkezi zihniyet etrafında cereyan ettiği görülür. Bu merkezi oluşum halkların kendi hayatlarını bir düzene koyarak topluluk olarak yaşamalarını sağlayan bir sistem anlayışıdır ki, bu kaba tarif devlet zihniyetinin temelidir. Devlet bir sistem olarak göz önüne alındığında bu sistemi harekete geçiren, eyleme dönüştüren en önemli parçasının sivil toplum örgütleri olduğu görülür. Bu örgütler ayrıca, insanların fikri kuvvetlerini eyleme dönüştürdükleri platformlardır.

Dünya üzerindeki milletler yarışında, devletlerarası ilişkiler, halkların menfaatleri doğrultusunda oluşturulan politikalar ile düzenlenmektedir. Bu politikalar süregelen dünya düzenini meydana getirirler. İşte bu iki nokta birleştirildiğinde ortaya çıkan; “sivil toplum örgütlerinin devletlerin gelecekleri üzerine kurdukları siyasetin gizli parçaları” olduğudur

Vatanımızın düşman işgalinden kurtuluşunda halkımızın yerinin ne olduğuna baktığımızda karşımıza halkın yönetici kadrodan ümidini kesmesi sonrası meydana getirdiği gönüllü teşkilatlar çıkar.

1984 yılında da Bulgaristan da ki Türkler üzerinde uygulanan asimilasyon politikaları ve 1990 yılından sonra Balkan Ülkelerinde uygulanan soykırıma karşı yürütülen mücadelede sivil kuruluşların geniş çaplı faaliyetleri göze çarpmaktadır.

SIVIL TOPLUM ÖRGÜTLERI DEVLETLERIN DINAMIKLERI OLARAK BU ÇEVIKLIĞIN VE POLITIK MANEVRALARIN EN DEĞERLI PARÇALARINDANDIR.

Görevlendirme yapmış olduğumuz bu arkadaşlarımız ile her ay gerek online gerekse yüz yüze yapacağımız değerlendirme toplantılarıyla çalışmalarımızı kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Bu çekirdek yapılanma süreç içerisinde büyüyerek daha profesyonel çalışabilen çalışma gruplarına dönüştürülecektir. Onun için toplantıya katılan ve araştırma ve çalışma komisyonlarında gönüllü olarak görev alan bütün arkadaşlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz. BGSAM Akademi grubu oluşturduk. BGSAM Başkan Yardımcısı olarak bu arkadaşlarımızın yer aldığı bir whatsApp iletişim grubu kurmuş olacağız ve bu WhatsApp grubundan komisyonlarımızın çalışma ilke ve esaslarını sizlerle paylaşmış olacağız. Dağınık bir görüntü olmaması ve tutarsız çalışmaların ortaya çıkmasını engellemek için çalışma standartlarımızı ve prensiplerini de belirlemiş olacağız. Bu doğrultuda yapılan çalışmaları Stratejik Araştırmalar Merkezimiz web sayfasında paylaşacağız ve her ay yaptığımız değerlendirme sonrasında bütün çalışmalarımızı tekrar gözden geçirmiş olacağız. Bugün dünyayı yönetenler, dünyaya hakim olan güçler sivil toplum örgütlerinin etkin olduğu ülkelerdir. Eğer bir ülkede sivil toplum örgütleri ne kadar etkin ve üretken ise o ülkedeki politika yapıcılar, sivil toplum örgütlerinin önerilerini, stratejilerini dikkate almak durumunda kalacaklardır. Bunun dünyada en güzel örneği Hollanda’dır.  Hollanda gibi küçük bir ülkede binlerle ifade edilen Stratejik Araştırmalar Merkezi vardır. Bu merkezler, ülkedeki gerek yasal düzenlemeler gerek iktidarın alacağı kararlar konusunda görüş oluşturur ve bu görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaktadırlar. Böylece hem siyasete yardımcı oluyorlar hem de toplumun taleplerini politika yapıcılara ileterek daha müreffeh, daha huzurlu bir toplum için gayret sarf etmektedirler. Bizler de bu gerçekleri de göz önünde bulundurarak kendi geleceğimizi, Türk İslam toplumunun geleceğini daha güzel ve müreffeh bir toplumla buluşturmak için Stratejik Araştırmalar Merkezimizi daha etkin hale getirmiş olacağız. Buna katkı sunan, emek sarf eden herkes de geleceği inşa etmede pay sahibi olacaktır. Mevlana’nın deyimi ile yaşanan sorunlardan ve problemlerden şikâyet ederek yeri geldiğinde küfür ederek bir çözüme varamayacağımız açıktır. Mevlana’nın deyimiyle, “karanlığa küfür etmek yerine bir mum yakmak” gibi bir görevimiz var. Biz karanlığa küfür edenlerden değil geleceği aydınlatmak için bir mum yakmak gayreti içindeyiz. İnşallah bunu birlikte başaracağız.

Bu arada BULTÜRK Derneğimizin İçişleri Bakanlığımızın Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü işbirliğinde yürüttüğü proje kapsamında Kırca Ali Efsanesi Belgeselimiz bitti.

Bitlis Ahlat ilçesinde çekimleri tamamlanmış ve fragmanı da 26 Ağustos 2023’te Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli beyefendi ile birlikte kendilerine izlettirilmiş ve övgüye mazhar olmuştur. Bu bakımdan da buna vesile olan emek sarf eden bütün arkadaşlara teşekkür ediyoruz.

İnşallah önümüzdeki 16 Eylül 2023’te de belgeselimizin “GALASINI” da yapmış olacağız, sizlerin galamıza ailelerinizle birlikte katılımınızı da beklediğimizi buradan ifade etmek istiyoruz. Biz her zaman bize düşeni yapacağız. Sonucundan biz sorumlu değiliz.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Ardından soru cevaplara geçildi. Özellikle gençlerin soru sormaları herkesi çok mutlu etti.

Z kuşağa dedikleri kussak dağa bilinçli daha çok sorgulayanlar olduğu bir kez dağa gördük.

Yeni bir yönetim belirlendi ve yeni yola böylece çıkılmış oldu

Biz hep birlikte güçlüyüz! Yeter ki rehberimiz vahiy ve akıl olsun!

Dr. Nedim BİRİNCİ

Bir Cevap Yazın