Yazarlarımız

Kanlı Noekin’in 61. Yılı: Unutulmayan Acılar ve Dersler

Murat ULUTÜRK

Bugün, 61 yıl önce yaşanan “Kanlı Noekin” katliamını anmak üzere bir aradayız. Bu trajik olay, sadece bir milletin çektiği acıları değil, aynı zamanda halkların kardeşliğine olan inancımızı yeniden sorgulamamızı gerektiren bir utanç günüdür.

Noekin’in Anlamı ve Katliamın Arka Planı
Noekin, Türk Dünyası’nın hafızasına derin bir yara olarak kazınmış bir isimdir. 1963 yılında, Türklerin yoğun olarak yaşadığı bu coğrafyada, masum insanlar sırf kimliklerinden ve inançlarından dolayı katledildi. Bu katliamın arkasında, Türklere yönelik bitmeyen bir asimilasyon politikası, kültürel yok etme çabası ve kökleşmiş bir düşmanlık yatıyordu.
Noekin sadece bir yer adı değil, aynı zamanda Türk milletinin yok edilmek istenen kimliği için verdiği mücadelenin sembolüdür. O gün yaşanan katliam, ırkçı politikaların ve adaletsiz düzenin neler yapabileceğini bize bir kez daha göstermiştir.

Kanlı Noekin’in Ardından: Unutulmayan Acılar
Bu katliamın ardından Noekin’in Türk halkı için bir yas yerine dönüştüğünü gördük. Evlerinden koparılan, sevdiklerini kaybeden insanlar; sadece fiziksel değil, ruhsal bir travmanın da yükünü taşımak zorunda kaldı. Ancak tüm bu acılara rağmen, Türk milletinin direnişi ve mücadele ruhu hiçbir zaman sönmedi.
Her yıl 22 Aralık’ta Noekin şehitlerini anarken, aynı zamanda adaletin ve insan haklarının ne kadar kıymetli olduğunu da hatırlıyoruz. Türk Dünyası’nın dört bir yanında bu anma törenleri, geçmişin acılarını unutmadan, geleceğe umutla bakmamız gerektiğini bize hatırlatıyor.

Bugün İçin Çıkarmamız Gereken Dersler
Kanlı Noekin’den çıkarılacak en büyük ders, Türk Dünyası’nın birlik ve beraberliğinin ne kadar önemli olduğudur. Düşmanlarımız, bizi bölerek zayıflatmayı hedefliyor. Oysa ki, Türk milletinin gücü, ortak tarihimizde ve kültürel bağlarımızda saklıdır.
Unutmayalım ki, Noekin’de şehit olan kardeşlerimiz, sadece bir milletin değil, tüm insanlığın vicdanına hitap ediyor. Onların mücadelesi, bugün bizlere düşen sorumluluğun bir sembolüdür.

Sonuç: Geçmişin İzinde, Geleceğin Peşinde
Kanlı Noekin, sadece bir anma değil, bir uyanıştır. Geçmişimizi
unutmadan, adaleti ve barışı savunarak geleceğe yön vermeliyiz. Türk Dünyası olarak daha güçlü bir dayanışma içinde olmalı, tarihimizin bize yüklediği sorumluluğun bilinciyle hareket etmeliyiz.
Noekin şehitlerini rahmetle anıyor, bu acının bir daha asla yaşanmamasını diliyorum. Bugün, onların bize bıraktığı mirası yaşatmak ve Türk milletinin hak ettiği huzura ulaşması için çalışmak en büyük görevimizdir.
“Unutmadık, unutturmayacağız!”

Bir Cevap Yazın