Yazarlarımız

Allah Türk Milletini Korusun ve Daima Yüceltsin

Raziye ÇAKIR

Türk milleti, tarih boyunca inancı, cesareti ve bağımsızlık aşkıyla tanınmıştır. Binlerce yılın getirdiği bilgi, tecrübe ve irade; bu asil milletin kaderini şekillendiren en önemli unsurlar olmuştur. Ne zaman dara düşsek, ne zaman engellerle karşılaşsak, her seferinde kendi küllerimizden yeniden doğmayı başardık. Çünkü Türk milleti, Allah’tan başka kimseye kul olmayan bir iradeye, sarsılmaz bir imanla dolu bir ruha sahiptir.

Bağımsızlık: Türk’ün Kaderi

Türk milletinin kaderi, özgürlük ve bağımsızlıkla özdeşleşmiştir. Asırlardır süren savaşlar, göçler ve zaferler bu kaderin izlerini taşır. Bizim için özgürlük, yalnızca bir ideal değil, aynı zamanda hayatın anlamıdır. Gök kubbenin altında dalgalanan al bayrak, bu bağımsızlık aşkının en güçlü sembolüdür.

Türk milletinin bağımsızlığı, yalnızca düşmana karşı kazanılan zaferlerle değil, aynı zamanda manevi dünyasında kurduğu sağlam bağlarla korunmuştur. “Allah’tan başka kimseye kul olmamak” sözü, bu milletin yalnızca fiziksel değil, ruhsal bağımsızlığını da ifade eder. İşte bu yüzden, Türk milleti hiçbir zaman esarete boyun eğmemiştir.

Hakikatin Yolunda Bir Millet

Türk milleti, tarih boyunca adaletin, hakikatin ve doğruluğun yanında yer almıştır. Bizim davamız, yalnızca kendi milletimizin menfaatiyle sınırlı kalmamış, insanlığa hizmeti de içine almıştır. İslam’ın nuruyla şereflenen milletimiz, bu inancın adalet, dürüstlük ve merhamet gibi değerlerini hem kendi topraklarında hem de dünyaya yaymaya çalışmıştır.

Bu doğrultuda Türk milleti, savaş meydanlarında olduğu kadar barış masalarında da adaletin temsilcisi olmuştur. Büyük medeniyetler kurarak, insanlığa ışık tutmuştur. Bugün de aynı inanç ve kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Çünkü Türk milletinin kaderi, hak ve adalet yolunda yürümekle yazılmıştır.

Zorluklar Karşısında Yeniden Doğuş

Her milletin tarihine zor günler, yıkımlar ve acılar kazınmıştır. Ancak Türk milleti, bu zorlukları her zaman bir yeniden doğuşun başlangıcı olarak görmüştür. Malazgirt’te zaferle Anadolu’yu yurt edinmiş, Çanakkale’de tüm dünyaya bağımsızlık aşkını haykırmış, İstiklal Harbi’nde yoktan bir devlet var etmiştir. Bugün de aynı ruhla mücadele etmeye, hak yolunda yürümeye devam ediyoruz.

Türk milletinin her zaferi, inancının ve azminin bir tezahürüdür. Bu milletin gücü, yalnızca kılıçtan değil, dualardan, inançtan ve yüreğindeki adalet duygusundan gelir. Allah, Türk milletini her zaman bu güçle ve kararlılıkla donatmıştır.

Allah Türk’ü Korusun ve Yüceltsin

Bugün bizlere düşen görev, ecdadımızdan aldığımız bu mirası koruyarak geleceğe taşımaktır. Her Türk genci, bu milletin tarihini, değerlerini ve inancını anlamalı; bu mirası daha ileriye taşımanın sorumluluğunu hissetmelidir. Çünkü bu dava, yalnızca bir milletin mücadelesi değil, aynı zamanda insanlık için bir örnek teşkil eden bir medeniyetin devamıdır.

Allah’tan niyazımız, Türk milletini her daim koruması ve yüceltmesidir. Çünkü bu millet, tarih boyunca Allah’tan başka kimseye kul olmamış, bağımsızlık aşkını imanıyla beslemiş bir millet olmuştur. Her dua, her mücadele bu inançla yapılmış, her zafer bu imanla kazanılmıştır.

Türk milletinin kaderi, hakikatin yolunda yürümektir. Bu yolda, Allah’ın yardımıyla asla yorulmayacak, asla vazgeçmeyeceğiz. Allah Türk milletini korusun, yüceltsin ve hepimizin yüreğinde aynı bağımsızlık aşkını diri tutsun.

Bir Cevap Yazın