Yazarlarımız

2022 MADRİD NATO ZİRVESİ VE TÜRK ZAFERİ

Değerli dostlar;

28,29,30 Haziran 2022 tarihinde, “NATO” onun İspanya’nın başkenti MADRİD’de düzenlemiş olduğu,
“NATO LİDERLER ZİRVESİ” toplantısına gündem ve sahip olduğu güç nedeni ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı’mız muhterem Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığında TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ”mizi zirvede temsil eden TÜRK ekibimiz ve görüşmelerde kazandıkları “DİPLOMASİ ZAFERLERİ” damga vurmuştur.
Şöyle ki;
NATO (KUZEY ATLANTİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ) :
Halen Genel merkezi BRÜKSEL/BELÇİKA’da olan örgüt,
4 Nisan 1949 Yılında 12 kurucu üyenin imzalayıp kabul ederek ABD, İNGİLTERE, KANADA, FRANSA, İTALYA, HOLLANDA, NORVEÇ, PORTEKİZ, LÜKSEMBURG, İZLANDA, DANİMARKA ve BELÇİKA työneticilerin kurulmuş POLİTİK ve ASKERİ bir güvenlik örgütüdür.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin 18 Şubat 1952 tarihinde dönemin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı’mız sayın, Celâl BAYAR’ın imzaları ile NATO’ya katılmasını takiben günümüze kadar çeşitli tarihlerde olmak üzre katılan 18 Devletler ile,
NATO;
AVRUPA ve KUZEY AMERİKA’da olmak üzre an itibariyle 30 devlete ulaşmış devasa bir güvenlik örgütü haline gelmiştir.
Özellikle, SSSCB’nin çöküüp dağılışından sonra üye olmak isteyen çok sayıda devletin olduğunu biliyor ve müşehade ediyoruz.
NATO’ya üye olabilmek için gerekli olan şartların en önemlisi Üyeliğe kabul NATO’nun üyesi olan tüm üyelerinin ve parlamentolarının oy birliği ile mümkin olmaktadır.
1952 yılından bu yana NATO üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’miz aynı zananda NOTO’nun ABD’den sonra en fazla Askerine sahip Ordusuyla NATO’nun önemli bir caydırıcı gücü olması özelliğini tam 70 yılı aşkın bir süredir taşımaktadır.
NATO’nun kuruluşundan bu yana Dünya üzerinde meydana gelen tüm savaş ve Askeri hareketlerde TÜRK askeri NATO ve BİRLEŞMİŞ MİLLETLER şemsiyesi altında gerektiğinde NATO adına “SAVAŞ GÜCÜ” gerektiğinde ise “BARIŞ GÜCÜ” olarak insani görevlerde bulunarak görev yaptıkları coğrafyalarda insanların adeta sevgilisi durumuna gelmiştir.
Ancak;
Böyle vefakâr, Cefakâr ve Fedakâr Kahraman bir Ordu’nun sahibi olan Devlet (TÜRKİYE CUMHURİYEİ DEVLETİ) ve Millete (AZİZ TÜRK MİLMETİ) karşı başta ABD olmak üzre NATO üyesi olan sözde müttefiklerimizin düşmanca tavır, duruş ve terörü destekleyen politikaları hiç de ortaklık ve müttefiklik kriterlerini uymayan asla kabul edilemeyen çifte standartlı, riyakar hatta münafıkça bir hal aldığı belgelerle sabittir.
RUSYA’nın,
Kuzey Avrupa, Baltık Ülkeleri tarafından tehlike ve güvenlik sorunu haline gelmiş olduğunun fark edilerek kendilerini Korumak garantiye almak niyetiyle NATO’ya üye olmaları kaçınılmaz olmuştur.
Bu nedenle,
Son olarak NATO’ya Üye olabilmek için Avrupa’da izlemiş oldukları politika ve siyasetleri ile hususen AZİZ TÜRK MİLLETİ ve KADİM TÜRK DEVLETİNE karşı savaş veren bölücü örgüt terör örgütlerini himaye ederek “TERÖR DESTEKÇİKERİ ve TERÖR SEVİCİLERİ” olarak bilinip tanınan Finlandiya ve İsveç Devletleri NATO üyesi olmak için müracaat ettiler.
70 yıllık NATO üyelği dönemince başta. ABD olmak üzre NATO’da sözde müttefiğimiz olan birtakım devletler NATO’nun kuruluşundan bu yana görmedikleri tasavvur dahi edemekleri güçlü bir TÜRK VETOSU ve politikasıyla yüz yüze geldiler.
28 Haziran 2022 Salı günü İspanya “MADRİD” (İFEMA KONGRE MERKEZİ)nde,
NATO Genel Sekreteri Sayın, Jeans STOLTENBERG’in ev sahipliğinde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Muhterem, Recep TAYYİP ERDOĞAN beyefendi, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sayın, Sauli NİİNİSTO ve İsveç Başbakanı Sayın, Magdalena ANDERSSON’un beraberlerinde bulunan değerli ekipleri ile birlikte 2 saat süren bir toplantı yapılarak bu iki devletin NATO’ya üyebilmek için gereken şartlar ortaya konup yazılı bir muhtıra halinde başta NATO üyesi ülkeler olmak üzre tüm dünyaya deklere edilmiştir.
Bu muhtıra Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanımız Muhterem Recep Tayyip ERDOĞAN beyefendinin kararlı ve cesur duruşunun nezdinde çok değerli müzakere heyetimizin müthiş başarılarıdır.
Yıllardır sadece TÜRK-İSLAM düşmanlığından dolayı günümüz şartlarında HAÇLI birliğini oluşturarak yeni cephe ve savaş açan bu uğurda,
“DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUMDUR.” ilkesinden hareket eden Finlandiya ve İsveç başta olmak üzre ABD ile birlikte tüm Terör destekçilerinin devlet akıllarına ve NATO kayıtlarına (PKK, PYD, YPG ve FETÖ) nün terör örgütleri olduklarını yazdırarak kabul ettirip imza altına almaları sağlanmıştır. Kısacası,
“TÜKÜRDÜKLERİ TÜKÜRÜĞÜ KENDİLERİNE YALATARAK” söz konusu düşmanlık ve pisliklerinin temizlenmesinin de kendilerince olacağı muhtıra olarak tebliğ edilmiştir.
NATO şemsiyesi altında sözde müttefiklerimiz olan bir takım düşmanlara imza ettirilerek dünyaya anlatılan bu Politik, ve Askerî temayüllere dayanan sonuç zafer değilse ne dır ?
Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’miz ve saygın yöneticilerimizin bu tür başarı ve zaferlerin en kalbî hissiyatlarımız ile tebrik ediyor başarı ve muvaffakiyetlerinin devamını haasseten yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Bu başarı ve zaferin mimarları kahramanları ayakta gıpta ile alkışlıyoruz.
Türk siyasetinde politika yaparak ülke yönetimini ele alarak yönetmeye talip olan tüm siyasileri, İKTİDAR ve MUHALEFET olarak,
“ÜLKE, MİLLET, DELET, BAYRAK ve KUTSAL İNANÇ”‘larımız ile ilgili müspet olumlu icraat ve kazanımları destekleyerek NEFSİ olarak değil TOPLUM yararını gözeterek karar vermeleri, Düşmanlarımıza karşı birlik ve beraberlik içinde olarak tek yumruk halinde siyaset yapmalarıdır.
Zira;
“BİRKİKTE HARY AYRILIKTA ZARAR VARDIR.”
“TÜRK’ÜN TÜRK’DEN BAŞKA DOSTU YOKTUR.”
“NE AMERİKA, NE RUSYA NE ÇİN, HER ŞEY TÜRK’E GÖRE, TÜRK TARATINDAN TÜRK İÇİN.’

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.”

Sonsuz saygı ve muhabbetlerimiz ile sağlıklı ve güzel günler geçirmeniz dilek ve dualarımızla.

VESSELAM.

Ahmet Selim ARSLAN

Bir Cevap Yazın