Eğitim, Güncel, Sanat-Kültür, Siyaset

VATANSEVERLERİN KUTUP YILDIZI

BULTÜRK VATANSEVERLERİN KUTUP YILDIZl Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’yı KIRCALİ’DE AĞIRLADI

BULTÜRK Derneğin yapımcılığını yaptığı KIRCALİ EFSANESİ BELGESELİ’nin 24.Eylül 2023 tarihindeki Bulgaristan’daki gösterimi için davet edilen Tümamiral Doç. Dr. Cihat YAYCI’nın eşi ile katılımı Kırcali’de büyük bir coşkuyla ve sevinçle karşılandı.

Kırcali’deki Ömer Lütfi Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda söz alan Dernek Başkanı Müzeki AHMET “Türk soydaşlarımız için Dernek olarak yaptıkları faaliyetleri anlattı, tüm siyasi ve ekonomik sıkıntılara rağmen Türkçe çıkarmaya kesintisiz devam ettikleri “Kırcaali Haber” Gazetesini tanıttı herkese birer gazete taktim etti ve yaşanılan sorunlarla ilgili bilgiler aktardı. Derneğin faaliyetlerini yürüttüğü alandaki salonların tefrişatının TİKA tarafından yapıldığını ve TİKA’nın yardımları ile güzel bir kütüphane ile sosyal etkinlik alanları ve salonlarının donatıldığını özellikle vurguladı. Ahmet MÜZEKİ, yapılan Kırcaali Efsanesi Belgeselinin bir ilk olduğunu ve Kırcaali halkını heyecanlandırdığını, özellikle genç kuşaklara bu tür belgesel ve yapımlarla tarihi geçmişinin anlatılması gerektiğini, bu yönüyle BULTÜRK’ün yaptığı çalışmanın takdire şayan olduğunu belirtti.

Ardından kürsüye gelen BGSAM Başkan Yardımcısı Eğitimci Yazar Dr. Nevzat ÖZTÜRK, Kırcaali Efsanesi Belgeselinin bir vefa borcu olduğunu, şehrin banisi ve ismini aldığı Gazi Kırcaali’nin bu zamana kadar evlatlarına, torunlarına tanıtılmamasının büyük bir eksiklik olarak gördüklerini ve bu amaçla yola çıktıklarını ve sonuçta bu belgeselin çekildiğini söyledi. Devamında; Kırcaali’nin Orta Asya’dan Özbekistan’ın Buhara kentinden Ahlat’a Ahlattan önce Akdeniz Alanya’ya oradan gelip oraya ve Gelibolu’dan zorlu bir mücadele ile boğazın geçilmesi ve ardından Edirne’de Çimpe Zaferi sonrasında İslam’ın Balkanlar’ın Muslümanlaşmasını sağlayan gönül eri olduğunu belirtti. Kırcaali’nin Orta Asya’da neşv-u nema bulan itikadi anlamda aklı ve insanın merkeze alan Maturudi anlayışın yine sevgi ve hoşgörüyü merkeze alan Ahmet Yesevi tasavvufi anlayışının insanlığa ve insanlara ulaştırmasına büyük katkıları olan bir kahraman olduğunu belirtti.

Ayrıca Kırcaali’nin çok bereketli topraklar olduğunu, Osmanlı’nın son dönem alimlerinden hukukçu Mecelle’yi kaleme alan  Komisyonun Başkanı Ahmet Cevdet Paşa’nın yine müfessir Alim Ahmet Davutoğlu’nun, Kuran Hadimi Alşm Süleyman Hilmi TUNAHAN’ın, ömrünü davası için esaretle, mahkumiyetle geçiren Nuri ADALI’nın, Yazar  Sebahattin Ali’nin, şair yazar Recep KÜÇÜK’ün de bu topraklardan olduğunu, yine Ata sporunun simge ismi Koca Yusuf’un ilk Kırkpınar başpehlivanlarından olduğunu, Avrupa ve Amerika’da birçok güreşler yaptıktan sonra 1898’de Fransa’dan dönüşte geminin batmasıyla cesedinin Atlantik Okyanusu’nda kaldığını, bir zamanlar adeta dünyayı iki kollarıyla havaya kaldıran Naim Süleymanoğlu’nun memleketi burası olduğunu, dolayısıyla bu toprakların her daim güzel insanlar yetiştirdiğini Gazi Kırcaalinin manen bu şehrin halen koruyucusu ve tapusu olduğunu vurguladı.

Konuyla ilgili söz alan Türk milletinin haklı davalarının savunucusu sayın Doç. Dr. Cihat Yaycı, Kırcaali’de Ömer Lütvi Kültür merkezinin yaptığı çalışmaları çok değerli bulduğunu, vatan ve millet için taşın altına elini koyan herkese minnettar olduklarını, bu konuda seslerinin duyulması konusunda yapabilecekleri her türlü yardım, destek için çaba harcayacaklarını söyledi. Medyanın BULTÜRK ile Kırcaali Belgeseline çok ilgi gösterdiğini onlara da bu ilgilerinden dolayı teşekkür ettiğini belirtti.

Doç. Dr. Cihat Yaycı, bu davete, kendilerine gösterilen ilgi ve konukseverlik için teşekkür etti. Bulgaristan’ın sahil şehirleri Varna’ya Burgaz’a askeri gemi ile görev gereği defalarca geldiğini, hatta gençliğinde Haskova’ya kadar geldiğini ama BULTÜRK’ün hazırladığı şehre adını veren KIRCALİ EFSANESİ belgeseli vesilesiyle, KIRCALİ’ye ilk defa geldiğini belirtti.

Bulgaristan ve Türk halklarının tarihin derinliklerine inildiğinde kardeş olduklarını söyledi. Bulgar gençlerine tavsiyemiz Ukrayna’da HAN KUBRATIN MEZARINI veya gidip Tataristan Kazan’da bulunan BULGAR MİNARESİNİ ziyaret etmeleri yeterli olacaktır. Türkiye ve Bulgaristan’ın ne deniz kıta sahanlığı, ne münhasır ekonomik bölgelerde, ne de askeri ilişkilerde sıkıntı yaşamadığını, tam uyum içinde olduğunu belirtti. Bu nedenle Bulgaristan yönetimi ve liderlerine teşekkür etti.

Toplumların, yaşadığı şehirlerin, en azından adını nereden aldığını ve o topraklarda yaşananlara ilgili olması gerektiğini söyledi. Bu konuda hazırlanan KIRCALİ EFSANESİ belgeselinin de bu amaca hizmeti olacağını bu nedenle belgeselin hazırlanmasında emeği geçen başta BULTÜRK Başkanı Rafet Ulutürk ve çalışma arkadaşlarına, yapımda rol alan sanatçılara set ekibine teşekkür ettiğini söyledi

Ardından söz alan BULTÜRK Genel Başkanı Rafet Ulutürk,

Öncelikle Sayın Doç. Dr. Cihat Yaycı ve eşinin katılımından onur duyduğunu, belgeselin Kahraman Kırcali’ye gecikmiş bir borcu ödemek için çekildiğini, konuyla ilgili Kırcaali Efsanesi Kitabını da yazıp yayımladıklarını söyledi.

Belgeselin milletimizin bekası için can veren şehitlerimize ve gazilerimize atfettiklerini söyledi.

Ayrıca bu eseri yeni nesle bir armağan olarak hazırladıklarını belirtti.

Tarihe daha derin iz bırakacak ve daha profesyonel anlatım için bu konuda aksiyonlu bir film için çalışmalarına başladıklarını ve ileride Bulgar Türk kardeşliği ve özellikle TRAKLAR için de belgeseller yapacaklarını söyledi. Bu toprakların asıl sahipleri Traklardır.

Bulgaristan ulusal ve yerel basının Kırcaali belgesine büyük ilgi gösterdiğini, o nedenle basına bu ilgi ve alakalarından ayrıca belgeselin halka ve kamuoyuna duyurulmasına vesile oldukları için teşekkür etti.

Ardından belgeselin gösterimine geçildi.

Gösterimden sonra Mehmet DOĞAN’ın hazırlamış olduğu KIRCALİ’nin kısaca tanıtılması için Doç. Dr. Cihat Yaycı ve bir heyet olarak programlanmış gezi programına geçildi.

Önce Belgesele konu olan, bu şehre adını veren Kırcı Ali’nin İlk türbesinin olduğu yer ziyaret edildi. Burada ileride güzel bir parkın ve türbesinin yapılması iyi olur.

Sonra tarihi Pazarın içindeki cami ve Kırcı Ali’nin restore edilen Türbesi ziyaret edildi.

Sayın Cihat Yaycı büyük bir dikkatle Kırcı Ali’nin mezarının 1933 yılında türbesi yıkıldığında gizli bir yere taşınıp, Bulgaristan demokrasiye geçtikten sonra tekrar buraya nasıl getirildiğini, cami bahçesine türbe yapıldığını dinledi.

Sorular sordu. Büyük kahraman için dualar okundu.

Daha sonra yine türbeye yakın Arda’nehrine bakan bir yerde ve zamanında Osmanlı Karargâhı olarak kullanılmış bir tarihi mekân ziyaret edildi. Bu yapının şu an galeri olarak kullanıldığı anlatıldı.

Osmanlı döneminde Medrese olarak kullanılan, görkemli bir binanın bir eğitim binası olarak kullanılabileceği ve o ruh’un yaşatılabileceği halde tarihi unutturmak için şu an müze olarak kullanılan gerçekte Kırcaali halkının yaptığı MEDRESE BİNASI ziyaret edildi,

Sayın Cihat Yaycı’ya ve misafirlere tarihi ile ilgili detaylı açıklamalar yapıldı.

Bir de Kırcaali Belediyesinin önünde bulunan Türk düşmanı Vasıl Levski ve karşısında bulunan heykelin Kadriye Lyatifova’nın heykeli de ziyaret edildi. Bu heykeli dünyaca ünlü heykeltıraş oğlu (o zaman kültür bakanı) Vejdi RAŞİDOV’un yaptığı bilgisi verildi. Fakat heykelin kadın mı erkek mi olduğuna karar veremedi ve isminin de yanlış yazılması ne anlama geldiği anlaşılamadı. (Annesine bunu yapan birisinin topluma ne kadar faydası olu?

Son olarak Kırcali’nin ilk mezarlığı olan tepe bir lokasyona ziyarette bulunuldu. Yol güzergâhında bulunan Bulgar mezarlığının ve bakımlı olan mezarlıkların aksine tarihi Türk mezarlığının ne kadar bakımsız, ilgisiz ve unutturulmak istercesine yok sayıldığını gören ziyaretçiler üzüntülerini dile getirerek neden belediye başkanının Türk olduğu halde burayla ilgilenmediğini sordular.

Ziyarette hep mutsuz şeyler yaşanmadı. Kırcaali’de Türk yönetimindeki belediyenin göstermediği ilgiden üzülen konuklar barajın kenarındaki muhteşem manzarada içilen kahve ve hoş sohbetlerle Kırcali’ye tekrar ve daha güzel günlerde görüşmek dilekleriyle Kırcaali ziyareti tamamlandı.

KIRCALİ BELGESELİ BULGARİSTAN gösterisi davetimize katılıp bizi onurlandıran, burada olduğunun haberini alan medya görevlilerine verdiği röportajla Bulgaristan-Türkiye ilişkileri konusunda üst düzey değerlendirmeleriyle görüşlerini paylaşan değerli devlet hizmetlerinde bulunmuş Müstafi Tümamiral sayın Doç. Dr. Cihat Yaycı ve saygıdeğer eşine, kendilerine refakat eden Sayın Mehmet Doğan ve eşi Nazire Hanıma çok teşekkür ederiz.

Gezinin sonunda Dr. Nedim BİRİNCİ tüm misafirleri davet ederek bir ziyafet sofrası verdi ve ardından Türkiye’ye yola çıkıldı.

Çok güzel bir organizasyon oldu ve Kırcaali’de hiçbir şeyin değişmediğini, halen şehrin tamamına yakını Türk ve Müslüman olmasına rağmen Türk kültürünü varlıklarının ve inancını yok etme asimilasyon politikalarının devam ettiğini görme imkânımız oldu. Türk yurdunda Türklere yine Türkler arasından seçilmişlerle adeta zulmün ve asimilasyonun sürdürüldüğü bir kez daha bizleri üzmüştür. Bu gidişatın artık değişmesi gerektiğinin halk tarafından yüksek sesle konuşulmaya başlanması umut vericidir. Kırcaali halkının şunu çok iyi bilmesi gerekir bir şehirde adı Türk olan bir belediye başkanının seçilmiş olması tek başına yeterli değildir. Burada önemli olan aynı şehirde birlikte yaşayan Türk Bulgar Hristiyan Müslüman ayırt etmeksizin birlikte yaşama kültürünü tesis edebilen kültürel mirasa sahip çıkan şehrin değerlerini koruyabilen ve milletlerin asimilasyonuna fırsat vermeyen ilkeli bir kişinin şehrin belediye başkanı olmasıdır.

Bu vesile ile Kırcaali belediye başkanını değiştirmekle hiçbir şeyin değişmeyeceğini gördük. Düşünün ki Kırcaali şehrinin kurucusu ve manevi önderi olan Kırca Ali ile ilgili bir belgesel film yapılmış ve gösterime girmek üzere Kırcaali’de Gala yapılıyor. Ancak Türk olduğunu iddia eden ve sadece adıyla milleti oyalayan belediye başkanının ve belediye başkanlığına adaylık iddiasında olan kişinin bu belgeseli yapanların karşılanması ve organizasyonu kendilerinin üstlenmesi gerekirken toplantılara katılmamaları dikkatlerden kaçmamıştır ve Türk halkının bu önemli noktayı gözden kaçırmaması gerekir. Bir şehrin kurucusu için film yapılacak ve oraya belediye başkanı ve yeni aday bu organizasyonda yer almayacaklar. Bu kabul edilir bir durum değildir.

HALK BÖYLE KİŞİLERE OY VERMEMESİNİ ÖĞRENDİĞİ GÜN

TÜRK HALKI KAZANMAYA BAŞLAYACAKTIR.

BU SEÇŞMLERDE VIZRAJDANE PARTİSİNE VERMEK BİR TEPKİ OYU OLABİLİR. BU SEÇİMLERDE BUNU DENEMEK GEREKMEZ Mİ?

OY HAKKI ÖZGÜRDÜR HERKES ÖZGÜRCE OYUNU KULLANIR AMMA YARIN TEPKİ KOYMAYA HAKKI OLMAZ ÇÜNKÜ HALK 5 YILDA BİR SÖZÜNÜ SÖYLER 5 YIL SUSAR:

Musa VATANSEVER, BULTÜRK Derneği

Bir Cevap Yazın