20 Ocak 1990, Azerbaycan tarihinin en acı günlerinden biri olarak hafızalarda kalmaya devam ediyor. Sovyet birliklerinin, Ermenileri korumak iddiasıyla Bakü’ye girmesi, tarihe “Kanlı Ocak” olarak geçecek olan bir katliama yol açtı. Azerbaycanlılar için bu olay, sadece bir askeri müdahale değil, aynı zamanda bir halkın özgürlüğü için verdiği mücadelede yaşadığı büyük acıların simgesiydi.
Sovyet Müdahalesinin Ardındaki Karanlık Gerçek
1980’li yılların sonunda, Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti’nin Karabağ’ı Ermenistan’a bağlama talepleri giderek artmış ve bu durum, Sovyet İmparatorluğu’nun son yıllarında bölgedeki istikrarsızlığı körüklemişti. Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti Yüksek Konseyi, Aralık 1989’da Karabağ’ın Ermenistan’a bağlanması yönünde bir karar alırken, bu karar Azerbaycan’da büyük bir tepkilere yol açtı. Azerbaycanlılar, bu taleplerin kabul edilmesi durumunda topraklarının büyük bir kısmını kaybedeceklerini biliyorlardı. Ancak Sovyet yönetimi, bu isyanı bastırmak amacıyla 20 Ocak 1990’da Bakü’ye büyük bir askeri müdahalede bulundu.
Sovyet ordusunun, 20 Ocak’ta, kadın ve çocuk ayırt etmeden yaptığı saldırılar, Azerbaycan halkında büyük bir infiale yol açtı. Sovyet birlikleri, silahsız sivillere mermi yağdırarak kente ulaşırken, tanklar ve zırhlı araçlar da insanları ezdi. Ambulanslara ve yolcu otobüslerine ateş açılarak, kurtarma çabaları da engellenmeye çalışıldı. O gün, 143 Azerbaycanlı hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. Bu katliam, Azerbaycan halkı için sadece bir kayıp değil, aynı zamanda bir ulusun kimliğini ve bağımsızlık mücadelesini simgeliyordu.
Kanlı Ocak: Bağımsızlık Yolunda Bir Dönüm Noktası
Kanlı Ocak, sadece bir soykırım veya askeri müdahale değildi; aynı zamanda Sovyet esaretine karşı verilen özgürlük mücadelesinin bir simgesiydi. 70 yıl süren Sovyet yönetimi, Azerbaycan’ın kimliğini, dilini ve kültürünü yok sayan bir baskı yönetimi uygulamıştı. Ancak 20 Ocak 1990’da yaşananlar, Azerbaycan halkının bağımsızlık yolunda önemli bir dönüm noktasına geldiğini gösterdi. Sovyet ordusunun katliamı, halkı daha da cesaretlendirerek özgürlük mücadelesinin ateşini yaktı.
Kanlı Ocak olayları, Azerbaycan halkı için bir kahramanlık destanı olarak hafızalara kazındı. 31 Mart 1918’de Ermenilerin saldırıları sonucu hayatını kaybeden Azerbaycanlıların defnedildiği Dağüstü Park’ı, Sovyet döneminde park olarak kullanılmaya başlanmıştı. Ancak 20 Ocak şehitleri, bu parkta yeniden anıldılar ve daha sonra bu bölge, Şehitler Hıyabanı olarak adlandırıldı. Azerbaycan halkı, her yıl 20 Ocak’ta, ellerinde karanfillerle şehitlerini anmak için bu alanda toplanıyor. Bağımsızlık mücadelesinin simgesi haline gelen bu etkinlik, her geçen yıl daha da büyük bir katılımla gerçekleştiriliyor.
Cenazelerin Arkasında Bir Milletin Yükselen Sesi
Kanlı Ocak’ta hayatını kaybedenlerin cenazeleri, Azerbaycan halkının bağımsızlık isteğini ve Sovyetler Birliği’ne karşı durma kararlılığını simgeliyor. Şehitlerin cenazeleri, Azadlık Meydanı’ndan Şehitler Hıyabanı’na taşındı ve cenazeye yaklaşık 1 milyon kişi katıldı. Bu, halkın birlik ve beraberliğini gösteren büyük bir dayanışma hareketiydi. Sovyetler’in bu vahşi müdahalesi, halkın özgürlük yolunda kararlılığını daha da pekiştirdi.
20 Ocak 1990, Sovyetlerin yalnızca Azerbaycan’ın kalbini değil, tüm halklarının özgürlük arzusunu da yok etmeye yönelik bir müdahale olarak tarihe geçti.
Ancak aynı zamanda, Azerbaycan halkının hürriyet arzusunun da önünü açtı. Bu olaydan sadece 2 yıl sonra, 1991 yılında Azerbaycan, Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle bağımsızlık ilan etti.
Sonuç: 34 Yılda Silinmeyen Acı
Aradan geçen 34 yıla rağmen, 20 Ocak’ın acısı Azerbaycan halkının kalbinde taze kalmaya devam ediyor. Sovyetlerin Bakü’ye müdahalesi, sadece bir askeri operasyon değil, bir halkın kaderini değiştiren bir dönüm noktasıydı. 20 Ocak, aynı zamanda Azerbaycan halkının özgürlüğüne ve bağımsızlığına sahip çıkma kararlılığının simgesi oldu. Her yıl 20 Ocak’ta Azerbaycan halkı, şehitlerinin hatırasına sahip çıkarak, sadece geçmişin acısını değil, aynı zamanda halkının özgürlük mücadelesinin önemini bir kez daha hatırlıyor.
Kanlı Ocak, Azerbaycan tarihinin en acı günlerinden biri olarak hatırlanırken, aynı zamanda bu halkın asla unutmayacağı bir kahramanlık destanı olarak da hafızalarda yer edinmeye devam ediyor. Bağımsızlığın kazanılmasında atılan önemli adımlardan biri olarak, 20 Ocak, Azerbaycan’ın kalbinde her zaman yaşayacak.