Musa VATANSEVER

Hayat, her birimizin yaşadığı, öğrettikleri ve öğrendikleriyle şekillenen bir yolculuktur.
Bu yolculukta, her adımımız bir iz bırakır; bazen doğru bir iz, bazen de yanlış bir iz.
Fakat bazen, insanlar yanlışlara talip olur, kendi yanlışlarını meşrulaştırmaya çalışır ya da hatalarını görmezden gelir.
Oysa ki gerçek başarı, yanlışların ardında kaybolmaktan çok, doğruyu bulmakla ilgilidir.
Yanlışlara talip olmak, yalnızca kişisel hatalarla değil, toplum olarak da büyük bir tehlikeyi içinde barındırır.
Bir fikri, ideolojiyi veya düşünceyi savunmak, yalnızca onu savunduğumuz için doğru kabul etmek, yanlış bir yaklaşımın sonucudur. Doğrular, zaman içinde bir kenarda beklemez; onları bulmak, araştırmak ve her geçen gün doğru olanı daha net görmek için çaba sarf etmek gereklidir. Çünkü doğrular, genellikle zahmetli bir süreçle elde edilir, ama değerleri bir o kadar büyüktür.
Yanlışlar, anlık tatminler yaratabilir; çünkü insanlar bazen rahatlığı tercih eder. Hata yapmak kolaydır; hata yapmamak ise bilgelik ve azim gerektirir. Yanlışlara talip olmak, çoğu zaman kısa vadeli kazanımlar vaat eder, ancak uzun vadede kayıplara yol açar. Bu kayıplar sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde de hissedilir.
Toplumlar, doğru olanı inşa etmek için zihinleri açmalı ve samimi bir şekilde arayış içinde olmalıdırlar. Yanlışlarla yaşamayı kabul etmek, aslında toplumun gelişimini engelleyen bir durumu kabul etmek anlamına gelir.
Doğrulara talip olmak ise uzun vadede büyük kazançlar getirir.
Doğruyu aramak, sadece kendi içsel dünyamızda bir denge kurmakla kalmaz, çevremizdeki insanlara da ilham verir. Doğrulara talip olmak, başkalarına doğruyu göstermek, cesaretlendirmek demektir. Her doğru, bir adım daha ileri gitmek, daha bilinçli ve sağlam bir toplum kurmak anlamına gelir.
Hayatımızda yanlışlara talip olmamak, aslında her şeyin ne kadar değerli olduğunu anlamakla başlar.
Yanlışların içinde kaybolmak yerine, doğruyu görmek ve ona doğru ilerlemek hem bireysel hem de toplumsal olarak büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu kabul ederek, doğrulara talip olalım.
Çünkü doğrular, bizi aydınlatır, bizi güçlendirir ve sonunda bizi gerçek başarıya taşır.
Unutmayın, yanlışlar gelip geçici olabilir, ama doğrular kalıcıdır.