Rafet ULUTÜRK

Gençler, özellikle size sesleniyorum: Cesur olun! Hayatta korkuların sizi esir almasına izin vermeyin.
Cesaret, tarihte iz bırakmanın, hedeflere ulaşmanın ve yeni bir dünyanın kapısını aralamanın anahtarıdır. Ecdadımız bunun en büyük örneği değil mi?
Bir düşünün, tarihin en büyük liderlerinden biri olan Kanuni Sultan Süleyman, babasından 6 milyon kilometrekarelik bir imparatorluk alıyor ve oğluna 14 milyon 800 bin kilometrekareyi teslim ediyor. 46 yıllık bir hükümdarlık döneminde bu devasa başarıya imza atıyor. Peki bunu nasıl başarıyor? Cesaretle, kararlılıkla ve azimle.
Bugün ise biz, onların mirasını taşıyan gençler, neden bu cesareti göstermeyelim?

Ecdadımız, fetihlerle, ilimle, sanatla, adaletle ve cesaretle dünyaya yön verdi. O zorlu dönemlerde bile yılmadan, korkmadan mücadele ettiler. Çileler çektiler, zorluklara göğüs gerdiler ama asla pes etmediler.
Şimdi biz, onların torunları olarak, karşımıza çıkan zorluklardan korkarak mı yaşamımıza devam edeceğiz?

Tarihimizden ilham almalıyız.

Bu miras, sorumluluğu beraberinde getiriyor. Cesaretli olmak demek sadece fiziksel olarak güçlü olmak değil, aynı zamanda fikirlerinde cesur, düşüncelerinde özgür ve hedeflerinde kararlı olmak demektir. Unutmayın ki her büyük başarı, büyük cesaret isteyen bir adımla başlar.

Bugün, etrafınıza bakın. Hangi alan olursa olsun, cesur olanlar kazanıyor.

Hayatta risk almayı göze alan, düşüncelerini açıkça savunan ve adımlarını korkusuzca atan insanlar fark yaratıyor. İşte bu yüzden, ecdadımızı örnek alarak, her birimiz kendi hayatımızda yeni fetihler için cesur olmalıyız. Çünkü geçmişimizdeki bu azim ve başarı hikâyeleri, bizim de neler yapabileceğimizin en büyük kanıtıdır.
Gençler, unutmayın: Cesur olun! Çünkü cesaret, tarih yazmanın ilk adımıdır. Siz de kendi tarihinizi yazabilirsiniz.