Yazarlarımız

Sınırları Çitlerle Değil, Ahlaklı İnsanlarla Koruyabilmek

Rafet ULUTÜRK

Türkiye’nin Yunanistan sınırına çit inşa etmesi, göçü ve güvenliği ön planda tutan bir politika gibi görünse de, aslında çok daha derin bir sorunu gözler önüne seriyor: Devletler sınırlarını çitlerle mi, yoksa eğitilmiş ve ahlaklı insanlarla mı korumalı?

Çitler Geçici, İnsan Kalıcı

Tarih boyunca birçok devlet sınırlarını duvarlar, çitler ve askeri tedbirlerle korumaya çalıştı. Çin Seddi’nden Berlin Duvarı’na, Meksika sınırındaki bariyerlerden Avrupa’nın göçmen karşıtı tellerine kadar pek çok örnek var. Ancak hiçbir duvar sonsuza kadar dayanamadı, hiçbir çit gerçek bir çözüm olmadı. Çünkü asıl mesele insan faktörü.

Bir ülkenin sınır güvenliği, sadece fiziksel engellerle sağlanamaz. Eğer sınır bölgelerinde çalışan güvenlik güçleri, devlet görevlileri, halk ve toplum ahlaki ve etik değerlere sahip değilse, çitler ne kadar yüksek olursa olsun, o sınır delinir. Yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma ve etik dışı davranışlar olduğu sürece, fiziksel önlemler sadece sembolik kalır.

Devletlerin Önceliği Eğitim ve Ahlak Olmalı

Bugün dünya, küresel krizler, göç dalgaları, savaşlar ve ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Devletler ise bu sorunlara eğitim, ahlak ve toplumsal bilinç gibi kalıcı çözümler üretmek yerine geçici tedbirlere yöneliyor. Çitler ve sınır duvarları işte bu geçici çözümlerin en yaygın örneklerinden biri.

Peki, gerçekten çözüm bu mu?

Eğer sınır görevlileri eğitimli ve etik değerlere sahip olursa, kaçakçılık, rüşvet ve yasa dışı geçişler azalır.

Eğer toplum bilinçli olursa, insan kaçakçılığı ve yasadışı göçmen ticareti gibi sorunlarla mücadele etmek daha kolay hale gelir.

Eğer ülkeler eğitime ve ahlaki değerlere önem verirse, gençler ülkelerinde kalmayı tercih eder ve yasadışı yollarla göç etmezler.

Sınırlar Ahlakla Daha Güvenli Olur

Bugün Türkiye-Yunanistan sınırına yapılacak çit, kısa vadede düzensiz göçü ve kaçak geçişleri biraz azaltabilir. Ancak kalıcı çözüm, sadece çit inşa etmek değil, bu sınırın her iki tarafında da çalışan insanların ahlaki değerlere sahip olmasıyla mümkün olabilir.

Bir sınır askeri ya da polisi, rüşvete göz yummazsa, insan kaçakçılığı azalır.
Bir devlet, vatandaşlarını eğitir ve ekonomik fırsatlar sunarsa, insanlar başka ülkelere kaçma ihtiyacı duymaz.
Bir toplum, etik değerlerle büyürse, zaten sınırları çitlerle korumaya bile gerek kalmaz.

O yüzden asıl mesele şudur: Devletler sınırlarını çitlerle mi, yoksa eğitimli ve ahlaklı insanlarla mı koruyacak?
Gelecek nesillere bırakılacak miras çitler değil, ahlaklı bireyler ve sağlam toplumsal yapılar olmalıdır.

Bir Cevap Yazın