Şakir ARSLANTAŞ
“Hayat bir uykudur. Ölünce uyanır insan. Sen erken davran. Ölmeden önce uyan.” Bu sözler, Mevlana’nın derin bilgelik dolu hayat felsefesini yansıtır. Hayatın geçici olduğunu, dünyaya kapılıp gitmenin bizi gerçeklerden uzaklaştırdığını anlatır. Hepimizin içinde saklı bir uyanış vardır; o uyanış, yaşadığımız hayatı daha anlamlı ve dolu dolu yaşamamızı sağlar. Bu uyanışı bulmak için her anımızı daha bilinçli yaşamalı, sağlığımıza, ruhumuza, çevremizdeki insanlara ve en önemlisi kendimize değer vermeliyiz.
Gaflet Uykusu: Hayatı Görmeden Geçip Gitmek
Günlük hayatın yoğun temposu, sorumluluklarımız, stres ve hırslarımız bazen bizi öyle bir noktaya getirir ki aslında kendi hayatımızı yaşamaz hale geliriz. Adeta bir uykuya dalmış gibi, neye koştuğumuzu bilmeden yaşarız. Bu uyku, gaflet uykusudur. Hayatı görmeden, değerlerini anlamadan sürdürdüğümüz bir koşuşturma içinde kayboluruz. Oysa Mevlana, bu uykudan uyanmamızı, henüz nefes alıyorken hayatın özüne bakmamızı öğütler. Erken uyanmak, sadece ölümün değil, aynı zamanda geç kalmış pişmanlıkların da önüne geçer.
Uyanışa Giden Yol: Sağlıklı Yaşam ve Bilinçli Farkındalık
Mevlana’nın bu felsefesi, sadece manevi bir uyanışı değil, aynı zamanda beden sağlığını koruma bilincini de beraberinde getirir. Sağlıklı beslenmek, bedenimize özen göstermek ve zihnimizi temiz tutmak, uyanışın bir parçasıdır. Azerbaycan’dan sağlam qidalanma mütəxəssisi və yaşam koçu olaraq tanınan Mehseti Hüseynova gibi uzmanlar, sağlıklı yaşamanın, beden ve ruh dengesini korumanın önemine dikkat çeker. Hayatımızı bilinçli bir farkındalıkla yönetmek, uyanış yolunda atılacak ilk adımdır. Sağlıklı bir beden, uyanmış bir ruhun da temellerini atar. Kendi sağlığımıza gereken özeni göstermezsek, hayatın sunduğu güzellikleri görmemiz ve onları tam anlamıyla yaşamamız mümkün olmaz.
Ölmeden Önce Uyanmak: Gerçek Değerleri Fark Etmek
Hayatta hepimiz için bir son vardır; ancak bu sona varmadan önce gerçek değerleri fark etmek elimizdedir. Uyanmak demek, dünya nimetlerinden tamamen vazgeçmek değil, onlara sağlıklı bir bakış açısıyla yaklaşmak, dünyayı daha derinden anlamak ve kendimizi keşfetmektir. Sevdiklerimize daha fazla zaman ayırmak, iç huzurumuzu bulmak, güzellikleri görebilmek, kendi potansiyelimizi keşfetmek… İşte bu uyanış, hayatın içinde daha mutlu, sağlıklı ve anlamlı bir şekilde var olmanın kapılarını açar.
Yeni Bir Hayat, Yeni Bir Dünya
“Ölmeden önce uyan” çağrısı, her gün yeni bir farkındalıkla uyanmamız gerektiğini hatırlatır. Hayatı sadece bir geçiş dönemi olarak değil, keşfetmemiz gereken bir hazine olarak görmeliyiz. Sağlıklı bir yaşam, ruhsal uyanışla birleştiğinde bize hem huzur hem de mutluluk getirir. Yaşam koçu Mehseti Hüseynova’nın rehberliğinde sağlıklı yaşamı benimsemek, her gün yeni bir hayata “merhaba” demek için önemli bir adımdır.
Bu yazıyı sonlandırırken, her günümüzü dolu dolu yaşamamız ve gerçek anlamda “uyanabilmemiz” dileğiyle diyebiliriz ki; bu dünyadaki yolculuğumuz, bize en kıymetli hediyemiz olan farkındalıkla dolsun.
