Musa VATANSEVER
Hayat, insanın hem kendisiyle hem de çevresindeki dünyayla kurduğu bir ilişki biçimidir. Bu ilişkiyi sağlıklı ve anlamlı kılmak, bizim hayata nasıl baktığımıza bağlıdır. Birine bakarken kusur ararsanız, mutlaka bulursunuz. Çünkü insan, doğası gereği eksiklerle, hatalarla ve kusurlarla doludur. Ancak hayatı kusurları görmekten ibaret kılmak, bizi hem kendimizden hem de insanlıktan uzaklaştırır. Asıl marifet, başkalarının kusurlarını örtmeyi, onları anlayışla karşılamayı bir hayat ilkesi haline getirmektir.
Kusur Bulmak Kolay, Kusur Örtmek Zordur
Başkalarının hatalarını fark etmek, insanoğlunun en kolay yaptığı şeylerden biridir. Hepimiz kusur bulmaya o kadar alışkınız ki, bunu adeta bir refleks haline getirmişiz. Bir iş arkadaşımızın hatası, bir dostumuzun yanlış bir sözü veya bir aile ferdimizin istemeden yaptığı bir davranış, eleştiri oklarımızı hemen harekete geçiriyor. Oysa düşünmek gerekir: Kusur bulmak bizi daha iyi bir insan yapıyor mu? Yoksa aksine, bizi daha mutsuz, daha sevgisiz ve daha anlayışsız biri haline mi getiriyor?
Hoşgörü Bir Erdemdir
Başkalarının kusurlarını örtmek, onlara hoşgörüyle yaklaşmak bir erdemdir. Çünkü insanlar mükemmel değildir. Hepimizin hataları var. Eğer başkalarından anlayış ve kabul görmek istiyorsak, aynı anlayışı biz de göstermek zorundayız. Toplum, bireylerin birbirine karşı olan bu hoşgörü ve anlayışı sayesinde ayakta durur. Kusurları örtmek, insan olmanın gereğidir. İnsanları oldukları gibi kabul etmek, onlara “Sen değerlisin” demenin başka bir yoludur.
Kusursuzluğa Giden Yol
Kusurları örtmeyi alışkanlık haline getirdiğimizde, aslında kendi iç dünyamızda da değişim başlar. Daha anlayışlı, daha sabırlı, daha huzurlu bir insan oluruz. Çünkü başkalarının kusurlarını görmemek, bizim de kendi kusurlarımızla barışmamıza olanak tanır. İnsan ne kadar bağışlayıcı olursa, kendi içindeki mükemmelliği o kadar açığa çıkarır. İşte bu yüzden kusursuzluk, başkalarının kusurlarını örtmekte gizlidir.
Sonuç Olarak
Hayata bir de bu açıdan bakmayı deneyin. Kusur aramak yerine güzellikleri görmeyi tercih edin. İnsanların hatalarını eleştirmek yerine onları anlamaya çalışın. Ve en önemlisi, hoşgörüyü bir yaşam biçimi haline getirin. Göreceksiniz ki, bu hem sizin hem de çevrenizdekilerin hayatını çok daha yaşanabilir kılacaktır.
Unutmayın, insan kusursuz değildir ama kusurları örtmek kusursuz bir meziyettir.