Saffet ERDEM
Bugün milletimizin karşısında duran en büyük tehlikelerden biri, bizi birbirimizden koparmak isteyen anlayışlardır. Kimileri, Kürtlüğü, Çerkesliği, Lazlığı ya da Boşnaklığı bir ayrışma unsuru gibi sunmaya çalışıyor. Oysa bu topraklarda yaşayan herkes, bin yıllık ortak geçmişin, aynı acıların ve aynı sevinçlerin mirasçısıdır.
Biz, Malazgirt’te omuz omuza yürüyen, Çanakkale’de aynı siperde can veren, Kurtuluş Savaşı’nda yan yana direnen bir milletiz. Bu gerçeği görmezden gelerek etnik kimlikler üzerinden fitne tohumu ekmek isteyenler, aslında milletin çelik gibi iradesine çarpmaktan başka bir şey yapamazlar.
Türk, Kürt, Arap ya da Çerkes… Hepimiz aynı sofranın, aynı türkünün, aynı bayrağın evlatlarıyız. Farklılıklarımız, ayrılık değil zenginliktir. Asıl mesele, bu zenginliği bir kavga malzemesi değil, bir kardeşlik bağı olarak görebilmektir.
Bir düşünelim: Ne zaman birlik olduk, tarihe yön verdik. Ne zaman ayrılığa düştük, güç kaybettik. Bugün de aynı gerçek karşımızda duruyor. Eğer biz bir olursak, sadece bölgemizde değil, dünyada da söz sahibi oluruz. Çünkü bu toprakların insanı, birlikte yaşamanın, birlikte üretmenin, birlikte var olmanın sırrını çoktan keşfetmiştir.
Kim ne derse desin, bu millet birdir, bütündür. Onun adı Türk milletidir. Onu parçalamaya çalışanlar beyhude bir çaba içindedir. Çünkü bu millet, kardeşliğini yüzyıllar boyunca kanıtlamış, her türlü fitneye karşı dimdik ayakta kalmıştır.
Ve unutmayalım: Biz birlikte güçlüyüz, biz birlikte geleceğiz.
