Yazarlarımız

Birlik Olma Zamanı: Enerjide Dayanışma, Geleceğe Yön Verme

Murat ULUTÜRK

1973 yılını hatırlayalım. O dönem, Arap ülkelerinin aldığı tarihi karar dünyayı sarsmıştı:
Petrolü Batı’ya satmama kararı… Sadece birkaç hafta içinde dengeler alt üst oldu, Batı ekonomileri krize sürüklendi, enerji fiyatları katlandı ve dünya düzeni sarsıldı. Bu olay, enerji kaynaklarının ne denli stratejik olduğunu bir kez daha gösterdi.

Bugün yine benzer bir dönemeçteyiz. Dünya, siyasi krizlerle, ekonomik dalgalanmalarla ve iklim tartışmalarıyla boğuşuyor. Ama bir gerçek değişmiyor: Petrol ve doğal gaz hâlâ küresel ekonominin can damarı. Ve bu kaynakların büyük bir kısmı Müslüman ülkelerin topraklarında.

Birlik Olmazsa Güç de Olmaz

Ne yazık ki aradan geçen onca yıla rağmen Müslüman ülkeler, çoğu zaman ayrı ayrı hareket ediyor. Kimi Batı ile özel anlaşmalar yapıyor, kimi iç meselelerine odaklanıyor, kimi ise kaynaklarını kısa vadeli çıkarlar uğruna tüketiyor. Oysa ki tek başına hiçbir ülke Batı’nın düzenini değiştiremez. Fakat birlik olunduğunda, geçmişte olduğu gibi yine dengeleri alt üst edecek bir güç doğar.

Bugün Fırsat Kapısı Açık

Batı, kendi içinde krizler yaşıyor. Enflasyon, enerji bağımlılığı ve siyasi istikrarsızlıklar artık gözle görülür hale geldi. İşte tam da bu nedenle bugün, Müslüman ülkeler için tarihi bir fırsattır.
Bir araya gelmek, ortak karar almak, enerjiyi bir koz olarak kullanmak artık sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir zorunluluktur.

Enerjiyi Sadece Gelir Değil, Strateji Olarak Görmek

Petrol ve gazı yalnızca gelir kaynağı görmek, kısa vadeli bir anlayışın ürünüdür.
Oysa enerji, bir strateji, bir baskı unsuru, bir geleceğe yön verme aracıdır.
Eğer Müslüman ülkeler enerjiyi ortak bir politika ile yönetirse, Batı’nın çifte standardına, işgallerine, sömürüsüne karşı en güçlü cevap verilmiş olur.

Tarihten Ders, Gelecek İçin Umut

1970’lerdeki kararlılık bir milattı. Bugün ise daha büyük bir sınavla karşı karşıyayız.
Çünkü artık sadece Batı değil, Asya’dan Amerika’ya kadar tüm dünya enerjiye bağımlı.
Birlikte atılacak adımlar sadece bir bölgeyi değil, bütün küresel düzeni etkiler.

Müslüman ülkeler için çağrı açıktır:
Geliniz, bir kere olsun çıkarlarımızı değil, ümmeti düşünerek hareket edelim. Geliniz, bu fırsatı heba etmeyelim. Geliniz, tarihe yön verecek birlik adımını atalım.

Bir Cevap Yazın